CHP Antalya Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Üyesi Rafet Zeybek, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı gündem dışı konuşmada Antalya’nın sorunlarına ve çözüm önerilerine değindi.

CHP’li Zeybek yaptığı konuşmada Antalya’nın tarımın ve turizmin başkenti olduğunu belirtirken, Antalya tarımının ve üreticisinin yaşadığı sorunlara dair açıklamalarda bulundu.

Antalya’da çiftçinin yaşadığı sorunların, ülkenin tüm üreticileri içinde geçerli olduğunu vurgulayan Zeybek, tarımın Türkiye için stratejik bir alan olduğunu, sanayi devrimine geç kalmış rekabet gücü az olan bir ülke olarak, bu açığı verimli ve büyük arazilerimizle tarımla kapatarak dünyada ilk sırada yer alınabileceğini belirtti.

CHP Antalya Milletvekili Zeybek, yaptığı konuşmanın devamında şu ifadeleri kullandı;

ANTALYA’DA ÇİFTÇİ SADECE KENDİNE YETECEK KADAR EKİM YAPABİLİYOR

“Dünyanın ileride yaşayacağı üç temel sorundan biri enerji, biri iklim, biri de gıdadır. Biz gıda konusunda gerçekten gelecekte yaşanacak o sıkıntıların önüne geçebilmek için bugünden gerekli tedbirleri almak zorundayız. Tarımın ayakta kalmasının tek yolu devlet desteğidir, bütün dünyada böyledir. Devlet desteği olmadan çiftçinin büyümesini sağlamak, ayakta kalmasını sağlamak mümkün değildir. Bunun için diyoruz ki çiftçiye daha çok destek bizim açık vaadimizdir. Çiftçiler için mazottan KDV'yi kaldıracağız, mazotun yarısını ya da belli bir oranını devlet tarafından karşılayacağız. Tarımda taban fiyat uygulaması getireceğiz. Girdiler, daha doğrusu maliyet artı, makul kâr eşittir taban fiyat diyeceğiz. Çiftçiler bunun üzerinde fiyatla satabiliyorlarsa da satacaklar devlet bunun garantisi olacak diyoruz.

Ekin ekme zamanı. Hafta sonu memleketim Serik'teydim, köyümdeydim. Daha önce 40-50 dönüm pamuk eken yeğenim "Amca 5 dönüm ekeceğim." dedi. Neden dedim ya, niye boş kalacak bu araziler? Zarar ediyorum, zarar. Yani kendime yetecek kadar ancak üretebileceğim. Geçen yıl mazotun kasımdaki fiyatı 8 liraydı, bugün 25 lira, yüzde 200'ün üzerindeki artış. Gübre geçen yıl çuvalı 350 lira, gübrenin bugün fiyatı 850 lira, alamıyor, hem mazottaki yüksek fiyat hem ürününü ayakta tutabilmesi için atması gereken gübredeki bu artış çiftçiye üretmekten geri bıraktı, üretmiyor, "Kendime yeteni üreteceğim." diyor. Eğer çiftçilerin her geçen gün tarım arazilerinin üretimi düşüyorsa bu bir devlet sorunudur, bunu ancak devlet desteğiyle aşabiliriz.

Türkiye'de tarımın ne kadar önemli olduğunu bilin, iki yıl içerisinde Trakya büyüklüğünde tarım arazisi ekim dışı kalmasın. Eğer üretemiyorsanız Konya gibi bir ovası olan ülkede buğdayı savaşan Ukrayna'dan ve Rusya'dan almak zorunda kalırsınız ve oradan buğday ithal ettik diye sevinirsiniz. Ayıptır, yazıktır. Konya Ovası olan bir ülkede buğday ithal ediliyorsa bu devletin ayıbıdır.

Bu çiftçileri bu kadar ihmal etmeyin. Bu ülkenin geleceğini kurtaracak olan tarımdır.”