04.03.2023
CHP Antalya İl Başkanı Nuri Cengiz, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Birinci Derece Arkeolojik Sit Alanı statüsündeki Phaselis Antik Kenti içerisindeki Bostanlık ve Cennet koylarında iki halk plajındaki tahribatı eleştirdi.
İl Başkanı Cengiz; “Kültür ve Turizm Bakanlığı, Birinci Derece Arkeolojik Sit Alanı statüsündeki Phaselis Antik Kenti içerisindeki Bostanlık ve Cennet koylarında iki halk plajı yapmak için kanuna aykırı biçimde doğa katliamına girişmek, hele hele ülkemizde deprem felaketi yaşadığı bir günde ‘ne kaparsam kar’ mantığı ile hareket etmesi ülkemize, Antalya’mıza ve tarihe yapılmış en büyük ihanettir.” Dedi.
“AÇIKÇA SUÇ İŞLEMEKTEDİR”
Cengiz, “Halen yürürlükte bulunan 05.11.1999 tarih ve 658 sayılı İlke Kararında Arkeolojik Sit; İnsanlığın varoluşundan günümüze kadar ulaşan eski uygarlıkların yer altında, yer üstünde ve su altındaki ürünlerini, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik ve kültürel özelliklerini yansıtan her türlü kültür varlığının yer aldığı yerleşmelerdir. Milli Park Sınırları içerisinde 1. Derece arkeolojik Sitlerde; Korumaya yönelik Bilimsel çalışmalar dışında aynen korunacak sit alanlarıdır. Bu alanlarda kesinlikle hiçbir yapılaşmaya izin verilmemesine, imar planlarında aynen korunacak sit alanı olarak belirlenmesine, bilimsel amaçlı kazıların dışında hiçbir kazı yapılamayacağı da açıkça hüküm altına alınmış olan bir bölgedir. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na göre açıkça suç işlenmektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından iki ayrı koyda uygulamaya koyduğu 2022/1512795 İhale Kayıt Numarası ile belirtilen sözleşmede; günübirlik tesisler, restoran, kafeterya, otopark, karşılama merkezi, cankurtaran ünitesi, duş ve tuvaletlerden oluşan çok sayıda yapı ve inşa edilecektir. Bu durumda ciddi kazı yapılması, beton, PVC ve Ahşap vb. gibi inşaat malzemeleri kullanılacaktır. 1. derece arkeolojik sit alanı Phaselis Antik Kenti kapsamında kalan 85 000 m2’lik alanı kapsayan projenin uygulanması, hem açıkça bu ilke kararına aykırıdır ve hem de Antik Kente ve milli park olan doğal değerlerimize geri dönülemez zararlar verecek ve alanın betonlaşmasına neden olacaktır.” Dedi.
Cengiz, “Milli Parklar Yönetmeliğinin 11. Maddesinde de; “- Milli Park uzun devreli gelişme planları, ilgili Bakanlıkların olumlu görüşleri ve gerektiğinde fiili katkılarıyla hazırlanır. Bakanlıkça onaylanarak yürürlüğe konur.” Denilmektedir. Yasa ve Yönetmeliğin yukarıda açıklanan hükümlerine göre, 2015 yılında onaylanan Beydağları Milli Park Uzun Devreli Gelişim Planı’nda, alana ilişkin uygulanacak proje ile ilgili bir kullanım kararı bulunmamaktadır. Çevre Kanunu’nun 10 maddesinde; “Gerçekleştirmeyi plânladıkları faaliyetleri sonucu çevre sorunlarına yol açabilecek kurum, kuruluş ve işletmeler, Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu veya proje tanıtım dosyası hazırlamakla yükümlüdürler. Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı alınmadıkça bu projelerle ilgili onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı verilemez; proje için yatırıma başlanamaz ve ihale edilemez.” Denilmektedir” diye sözlerine ekledi.
“İHALE DOSYASINDA UYGULAMA PROJESİ MEVCUT DEĞİLDİR”
Cengiz “ Bu projenin uygulanması halinde çevreye verebileceği zararların belirlenmesi amacıyla Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) kararı olması gerekirken böyle bir çalışma yapılmadan ihale yapılmıştır. İhale sözleşmesinde; “Sahalarda bulunan ağaç kök ve dallarına zarar verilmeyecektir. Mevcut ağaçların korunmasından yüklenici sorumludur. Proje alanı Antalya İli Kemer İlçesi Tekirova Mahallesi “Beydağları Sahil Milli Parkı” alanı içerisinde bulunan “Orman Vasıflı” ve “1. Derece Arkeolojik Sit” olarak tescilli Phaselis Antik Kenti Ören Yeri niteliğinde olması sebebiyle, tüm işlem ve uygulamaların ilgili mevzuat gereği yapılması esas olup sorumluluğu Yükleniciye aittir. İmalat öncesinde veya esnasında gerekli proje revizyonu doğması halinde Yüklenici tarafından hazırlanacak tadilat projesi İdare onayı alındıktan sonra imalata devam edilecektir.” Denildiği halde ihale dosyası ekinde uygulama projesi mevcut değildir. Yüklenicinin sözleşme hükümlerine aykırı olarak ağaç kestiği hafriyat yaptığı ve beton döktüğü belirlenmiştir. Yukarıda açıklanan ve re’sen saptanacak nedenlerle Açıkça Anayasa, Uluslararası Sözleşmelere ilgili Kanun ve Yönetmeliklere, İlke Kararlarına ve Kamu Yararına aykırı hareket ederek cennet koyları seçimlerin yaklaşmasıyla resmen talan edilmektedir” dedi.
“TARİHİMİZİ VE KÜLTÜREL VARLIKLARIMIZI
RANTA KURBAN ETMEYECEĞİZ”
Cengiz son olarak; “Hal böyleyken mevzuatın gereklerini yerine getirilmeden inşaata nasıl başlanmıştır? Bu halk plajı yapımı ile ilgili 658 sayılı Kültür Tabiat Varlıkları Koruma Yüksek Kurulu kararı ortada iken; iş makinalarının sit alanında ne işi vardır? Tarih ve Doğal Milli Park alanı olarak; Bu kadar önemli bir Sit alanında betonlaşmaya nasıl göz yumulmaktadır? Tarihi ve Kültürel Varlıkların korunmasının başında bulunan Kültür ve Turizm Bakanı Turizmci kimliğiyle sadece Konaklama, kum, deniz ve güneş penceresinden bakıp; tarih ve Kültür varlıklarını yok mu saymaktadır? Kısacası rant hırsıyla mı hareket etektedir?
Cumhuriyet Halk Partisi olarak; Doğayı, çevreyi, tarihimizi ve Kültürel varlıklarımızı koruyacağız. Phaselis Antik Kenti içerisindeki Bostanlık ve Cennet koylarda yaptığınız bu tahribatların takipçi olacağız, tarih sizi ülkemizde yarattığınız yıkımlarınızla, yalanlarınızla, dolanlarınızla yargılanacaktır. Bu yanlışa taraf olanlar mutlaka halkın iktidarında yargı önünde hesap verecektir!” dedi.
21.06.2023
21.06.2023
12.04.2023
02.04.2023
09.03.2023
04.03.2023
17.02.2023